Öğrenci Andı Daha Etkili Olabilir

Öğrenci Andı Daha Etkili Olabilir

18 Eylül 2018 Salı 10:56:30

Bir öğrencinin Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu‘ya, öğrenci andımızın kaldırılıp kaldırılmayacağını sorması üzerine tartışma başladı. Göğsümüz kabararak, var gücümüzle, bağırarak söylediğimiz
bu dizeler artık tarih mi oluyor?

Türküm, doğruyum, çalışkanım.
İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,
yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Ey büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe,
Durmadan yürüyeceğime and içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene.
***

Evet, hepimiz az çok biliriz bu dizeleri. Ama tamamınıhatırlayanımız çok azdır. Çünkü biri çıkıp söylemiş, biz de ardından tekrar etmiştik. Okuyana yetişme kaygısıyla, anlamını düşünecek zamanımız pek olmamıştı. Hem küçücük beynimizle ne kadar doğru anlamlar yükleyebilirdik ki?

***

Şimdi kaldırılmak isteniyor, farklı amaçlar gözetilerek.
Siyasi amaçlı olanlar var. Bunlar özellikle ‘Türküm‘ ifadesini eleştiriyor. Diğer etnik kimlikleri hiçlediğini, çocukların kafasında ayrımcılığı ve ötekileştirmeyi yarattığı düşüncesindeler. Hangi etniğin kastedildiği malum.
İşin siyasi boyutuna pek girmek istemem. Çünkü bu arkadaşların hedefi bellidir. İrili ufaklı bütün dereleri aynı suda birleştirip, güçlü bir ırmak oluşturmak.

***

Pedagog ve eğitimcilerin ise içerikle değil, üslupla ilgili eleştirileri var. Andımızın içerisinde yer alan ‘Atatürkçülük’, ‘birlik’, ‘saygı ve yardımlaşma’ gibi toplumsal değerleri kavratmanın yolunun, sürekli ezbere tekrarlatmak olmadığını söylüyorlar. Bunun bazen ters tepkiye neden olabileceğinden bile söz edenler var.

***

Objektif bir şekilde bakıldığında, her sabah 12 milyon ilköğretim öğrencisine ezbere and okutmanın yeniden sorgulanması gerektiği ağır basıyor.
Bir kere çocuklarda soyut muhakeme 10 yaşından itibaren başlıyor. Andımız içerisindeki sözcüklerin anlamını, ancak bu yaştan sonra çözmeleri mümkün olabilir. Yani 4. sınıfa kadar okutmanın pek yararı yok. 5.sınıftan sonra okutulması daha anlamlıdır.
Tabii ki her gün ezbere okutmamak şartıyla. Öğretmenler, ilk derse başlamadan önce bu değerleri pekiştirecek kavramlar üzerinde durabilirler. Ezber değil, öğrencinin katılımıyla yoruma dayanan yöntem kullanarak. Şu bir gerçek ki, öğrencilerimiz ancak iyice kavramaları sağlandığı takdirde bu değerlere sahip çıkabilir.
Ayrıca bu üslup, MEB’in ezber yerine yorumcu müfredata geçme çabasına da ters düşmektedir.

***

Değişebilir ama her şeye el atıldığı bir ortamda, “Şimdi bunun zamanı mı?”, diyenler olabilir. Eğer siyasi ya da başkabir art niyet yoksa, bilimsel zeminde her şeyi yeniden konuşabiliriz. Sonuçta bu uygulamalar yıllar öncesinin koşullarına göre (doğru olarak) hayata geçirilmişti. Ama artık derenin altından çok sular aktı. Revize ederek daha yararlı hale gelmesi sağlanabilir.